Bazen koşarak uzaklaşmak istediğim günler oluyor. Yüksek
binalardan, trafikten, kalabalıktan, işten, sorumluluktan, insanlardan. Süper
hızda koşmak, saniyeler içinde kilometrelerce uzaklaşmak istiyorum. Koşarken
nefesim kesilsin, ciğerlerim yanmaya başlasın, dalağıma ağrılar girsin yinede
koşmaya devam edeyim. Kusma derecesine varınca durduğumda yüzümde güneşi
hissetmek, yosun ve tuz kokan ılık rüzgârın suratıma vurmasını istiyorum.
Süpersonik hızda koşmaktan erimiş, parçalanmış ayakkabılarımdan geriye kalanları
bir silkelemede fırlatıp, ayaklarımın altındaki sıcacık kum tanelerinin
parmaklarımın arasından geçişini hissetmek istiyorum. Derin bir nefes alıp
bütün huzuru burun deliklerime çekip oksijenin yıllarca egzoz dumanı, sigara ve
alkolden zehirlemiş ve az öncede koşmaktan büyük bir parçasını kaybetmiş
ciğerlerime dolmasını istiyorum. Sonra güneş batarken yine içimi karanlık,
huzursuzluk, yalnızlık, gelecek kaygısı vs gibi yoğun ergenlik duygularının
yetişkin versiyonları bastırdığında geriye kalan son gazla tekrar koşmaya
başlayayım. Bu sefer süper hızın bokunu çıkartıp sesten falan hızlı
koşabileyim. Tekrar güneşi yakalamak için dünyanın öteki ucuna kadar; ciğerim
parça parça ağzımdan dökülünceye, ayak tabanlarım at toynağı kıvamına gelinceye
kadar koşmak istiyorum. Durduğumda soğuk havanın şiddetiyle karnıma yumruk
yemişçesine tutuğum bir gıdım havada ciğerlerimden boşalsın. Güneş yinede
yüzüme vurduğunda azda olsa ısıtsın, kumlar yerine bu sefer yumuşacık kar olsun
ayaklarımın altında. Parmaklarımı karına içine bastırayım, bastırdıkça soğuk
tüm vücuduma yayılsın. Altı ay boyunca hava kararmayacak burada nede olsa çok
zamanım olduğunu düşünerek rahatlamak istiyorum. Çıplak ayaklarım yavaş yavaş
morarırken, karların üzerine uzanıp yabancı filmlerde tüm mutlu çocukların
karda oynarken yaptığı dışarıdan anlamsız bir jimnastik hareketi gibi
görünen; kol ve bacaklarımı kara sürtmek
suretiyle vücut sıcaklığımın hızla düşmesinden başka hiçbir işe yaramayan kar
meleğinden ( snow angel ) yapmak istiyorum. ‘Ne koştum be!’ diye esneyip
gerindikten sonra soğuğu artık vücudumda hissetmezken, ciğerlerim yeter artık
deyip nefes alıp verme işinden istifa etsin ki şimdiye kadarki en rahat en
temiz uykuya dalabileyim.